|
 |
|
MENÜLER |
|
|
|
|
|
|
|
|
Haberler |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Atatürk ve İnönü okul isimlerine ne oldu?
admin tarih 05.09.2012, 13:17 (UTC) | | |
CHP Niğde Milletvekili Doğan Şafak'ın yazılı soru önergesini cevaplayan Ömer Dinçer, Atatürk İlköğretim Okulu ile İnönü İlköğretim Okulu'nun isimlerinin neden değiştirildiğine cevap verdi.
Güncelleme:05 Eylül 2012 15:37
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
"Atatürk İlköğretim Okulu imama hatip ortaokulu olarak planlandığından Atatürk'ün isminin yaşatılması amacıyla Niğde Endüstri Meslek Lisesi ek binası olarak kullanılan bölümde açılan okula Atatürk Ortaokulu ismi verilmiştir.
Niğde Endüstri Meslek Lisesi'ne 900'e yakın öğrenci kaydının olacak olması ve mevcut okulun bu yükü taşıyamayacağı düşünüldüğünden bitişiğinde bulunan İnönü İlköğretim Okulu binası Niğde Endüstri Meslek Lisesi'ne devredilmiştir."
| | | |
|
Sosyal medyada yasak kabusu
admin tarih 05.09.2012, 07:15 (UTC) | | |
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, "sosyal medyaya müdahale söz konusu değildir" açıklaması yaptı.
Bazı internet sitelerinde çıkan "Ulaştırma Bakanı Yıldırım'ın Twitter ve Facebook'u sansürleyeceği" haberi sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
Güneydoğu’da peş peşe gelen saldırıların ardından yaşanan etnik ve dini eksenli gerginliklerin Twitter ve Facebook gibi ortamlardan yayılması dolayısıyla bakanlığın anlık veya saatlik sansür uygulayabileceği öne sürüldü.
Ancak Bakan Yıldırım, konuyla ilgili yaptığı son açıklamada sosyal ağlar üzerinde böyle bir çalışmalarının olmadığını kaydederken, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, "Böyle bir çalışma yok, zaten olan bir anda oluyor" dedi.
İddiaları yalanlayan Yıldırım sorulara da esprili bir dille yanıt vererek, "Zaten anlık durdurma olamaz sosyal medyada ne oluyorsa bir anda oluyor" dedi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, başta Twitter ve Facebook olmak üzere sosyal medyaya müdahale etmenin söz konusu olmadığı bildirildi. Sosyal medya sitelerine herhangi bir "sansür" uygulaması olmadığı belirtilen açıklamada, "Bakanlık bünyesinde sosyal medya sitelerine müdahale edilmesine yönelik herhangi bir çalışma yapılmamaktadır" denildi.
Ancak bakanın bu açıklaması bile sosyal medyadaki heyecanın dinmesine yetmedi. Sansür endişesiyle yüzlerce twit atan kullanıcılar, bu sayede "Ulaştırma Bakanlığı"nı da TT'ye sokmayı başardı.
| | | |
|
AK Parti kamuda türbandan vazgeçti
admin tarih 05.09.2012, 07:09 (UTC) | | |
İktidar partisi, yeni anayasa çalışmalarında, türbanlılara kamuda çalışma olanağı getireceği savunulan teklifinden vazgeçti.
Yeni Anayasa için ön çalışma yapan Yazım Alt Komisyonu, CHP’li üye Rıza Türmen başkanlığındaki toplantılarını sürdürüyor.
Dünkü toplantıda, kamu hizmetine girme hakkıyla ilgili maddenin taslağını oluşturulurken, AK Parti'den geri adım geldi.
İktidar partisi, kendi teklifinde yer alan ve türbanlılara kamuda çalışma olanağı getireceği savunulan ifadelerden vazgeçti.
Toplantıda, 'Türk vatandaşı' kavramıyla ilgili anlaşmazlık yaşandı.
MHP, birinci fıkrada yer alan, 'Her vatandaş kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir' ifadesinde 'Türk vatandaşı' tanımının kullanılmasını istedi. AK Parti, 'Hizmete alınmada liyakat dışında hiçbir şart aranmaz' ifadesini önerdi. Diğer partiler ise mevcut Anayasa’daki 'görevin getirdiği nitelik' şartında ısrar etti.
AK Parti uzlaşmak amacıyla türbana serbestlik getirecek ifadelerden biri olarak gösterilen önerisinden vazgeçerken, BDP’nin istediği doğrultusunda maddeye cinsiyet ayrımcılığına karşı güvence içeren bir ifade de eklendi.
Maddenin alt komisyonda benimsenen çekinceli hali şöyle:
“Her vatandaş (MHP önerisi: Her Türk vatandaşı) (BDP önerisi: kamu hizmetlerinden yararlanma ve) kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım yapılamaz, görevin getirdiği nitelikler saklı kalmak kaydıyla cinsiyetler arası eşitlik ilkesi gözetilir.”
| | | |
|
Kılıçdaroğlu'na PKK sorusu
admin tarih 05.09.2012, 07:08 (UTC) | | |
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP'li yöneticilerin, 2 gündür kendisinden haber alınamayan AK Parti Hakkari İl Başkanı Abdulmecit Tarhan ile ilgili açıklamalarına tepki gösterdi.
Çelik, Halfeti Kaymakamlığı Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü ve Turizm Geliştirme Vakfı Genel Başkanlığı tarafından, TBMM Mustafa Necati Kültür Evi'nde gerçekleştirilen El Sanatları ve Halfeti Fotoğrafları sergisinin açılışını yaptı.
Sergi sırasında basın mensuplarının soruları yanıtlayan Çelik, 2 gündür kendisinden haber alınamayan AK Parti Hakkari İl Başkanı Abdulmecit Tarhan ile ilgili bir soru üzerine, İl Başkanı Tarhan'ın kardeşinin, CHP'den yardım istediği hususunun doğru olmadığını belirtti.
Çelik, şu bilgileri verdi: "Olay şu: İl Başkanımızın kardeşi Ramazan Bey, kendisini Sayın Sezgin Tanrıkulu'nun aradığını ve Sayın Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun da geçmiş olsun
dileğinde bulunmak istediğini söylüyor. Telefonu, Sayın Kılıçdaroğlu'na veriyor. O da geçmiş olsun dileğinde bulunuyor. Biraz sonra Sayın Gürsel Tekin arıyor. Ben CHP'lilerin bizim il başkanımızın yakınlarını arayarak geçmiş olsun dileğinde bulunmalarını nezaketli bir tavır olarak değerlendiriyorum. Bunun için teşekkür ediyorum kendilerine."
Kılıçdaroğlu'nun "Kaçırılan il başkanının kardeşi iktidar partisi ile değil de bizi arayarak yardım istiyor. Demek ki biz daha sağduyuluyuz" dediğini ifade eden Çelik "Şimdi bu sözü siz nasıl değerlendirirsiniz? Benim buradan çıkardığım mana şudur. Demek ki Hakkari'de CHP miting düzenlediği zaman nasıl BDP'lilerle bir dayanışma varsa böyle bir dayanışma devam ediyor" diye konuştu.
"PKK'nın sizin hatırınızı daha çok sayacağını mı ima ediyorsunuz?"
"Neyi ima etmeye çalışıyorsunuz Sayın Kılıçdaroğlu? Yani PKK'nın sizin hatırınızı daha çok sayacağını mı ima ediyorsunuz?" diyen Çelik, sözlerine şöyle devam etti: "Yani sizin için böyle bir şey varsa bu artı puan mıdır? Bu siyasi sağduyu açısından özellikle sizin artı defterinize mi yazılır? Hani bir BDP'li böyle bir şey dediği zaman veya PKK'nın siyasi uzantıları böyle bir şey dediği zaman buna ben bir anlam verebilirim. Ama CHP'nin Genel Başkanı böyle bir şey söylüyorsa doğrusunu isterseniz bunu ben bir yere oturtamıyorum. Buna bir izah getiremiyorum. Sayın Genel Başkan neyi ima etmeye çalışıyor? PKK'lıların, CHP'li yöneticilerin hatırını sayacağını mı ima ediyor? Bu bence keşke hiç telaffuz edilmeseydi, hiç söylenmeseydi."
"Bunun, yenir yutulur ve kabul edilebilir bir açıklama olmadığını" belirten Çelik, AK Parti İl Başkanı Tarhan'ın, birkaç günden beri ortadan kaybolduğunu ama henüz PKK tarafından kaçırıldığına ilişkin netleşmiş bir şey bulunmadığını söyledi.
Terör örgütü PKK'nın bundan önceki kaçırma olaylarında açıklama yaparak olayları üstlendiğini anımsatan Çelik, bugüne kadar böyle bir açıklama olmadığını, Tarhan'ın terör örgütü tarafından kaçırıldığına ilişkin görgü tanığı da bulunmadığını ifade etti.
"Şu an itibariyle 'il başkanımız kaçırıldı' demiyoruz"
"Dolayısıyla biz şu an itibariyle 'İl başkanımız kaçırıldı' demiyoruz. Ama il başkanı ortadan kayboldu. Bu tabii üzücü bir durum" ifadesini kullanan Çelik, Tarhan'ın akrabaları ile irtibat halinde olduklarını anlattı.
CHP'lilerin Tarhan'ın kardeşini arayıp geçmiş olsun dileğinde bulunmalarını insani ve olması gereken nazik bir tutum diye değerlendirdiklerini kaydeden Çelik, şunları söyledi: "Ama ardından çıkıp da 'İktidar kendi il başkanına sahip çıkamıyor. Bizden medet umuyorlar'... Siz milletvekilinize sahip çıkamadığınız için mi kaçırdılar? Böyle bir ifade olabilir mi? Yani sonuçta Türkiye'deki her insanın başına bir polis, bir asker dikilebilir mi? Siz burada PKK'nın yaptığını sorgulamanız gerekirken, iktidarın burada eğer tavrını sorgularsanız veya bu durumdan yola çıkarak iktidara bunu vurma vesilesi yaparsanız, yaptığınıza siyaset denmez. Onun için ben Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamayı yadırgadığımı ve hiç hoş olmadığını ifade etmek istiyorum."
| | | |
|
Hakim ve savcı sınavı iptal
admin tarih 05.09.2012, 07:06 (UTC) | | |
CHP’li Kart’ın suç duyurusu üzerine ÖSYM, bu kez de avukatlar için hâkim ve savcı adaylığı sınavını iptal etti. Soruların önceden dağıtıldığı ve akrabaların dereceye girdiği iddia ediliyor
2010’da şifre skandalı nedeniyle KPSS’yi iptal etmek zorunda kalan, 2012’de yeniden KPSS’de kopya iddialarıyla sarsılan, son olarak yapıldıktan 2 yıl sonra TUS sonuçlarını değiştirerek, birçok doktorun uzmanlık alanının farklılaşmasına neden olan ÖSYM, 6 Mayıs 2012’de yapılan 1589 kişinin katıldığı Avukatlar İçin Adli Yargı Hâkim ve Savcı Adaylığı Yarışma Sınavı’nı, iptal etmek zorunda kaldı.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, sınav sorularının önceden dağıtıldığı, çoğu hükümete yakın karı-koca, arkadaş, akraba isimlerin bu yolla dereceye girdiği iddialarını savcılığa taşıdığı sınavı iptal etmek zorunda kalan ÖSYM, bulgulara rağmen “kopya çekildiğinin ya da soruların sızdırıldığının kanıtlamadığını” açıkladı.
ÖSYM, 6 Mayıs 2012’de yapılan “Avukatlar İçin Adli Yargı Hâkim ve Savcı Adaylığı Yarışma Sınavı”nın eşdeğer bir sınavla tekrarlanacağını bildirdi. ÖSYM’den yapılan açıklamada, 1546 avukat adayının katıldığı ve 271 adayın 70 puan barajını geçebildiği sınavın (2012-Adli Yargı-Avukat-1) sonuçlarının 30 Mayıs 2012’de açıklandığı anımsatıldı.
Ayrıcalık iddiaları
Sınavın yapıldığı günden sonra gerek basında gerekse sosyal paylaşım sitelerinde soruların bir önceki sınava kıyasla zor olduğu yönünde tartışmalar başladığı, sonuçların açıklanmasının ardından bazı kesimlere ayrıcalık oluşturulduğuna yönelik iddialar ortaya atıldığı belirtilen açıklamada, ÖSYM Başkanlığı’nın sınavın hem istatistiksel veriler hem de kişisel bazda incelenmesi için bir inceleme komisyonu oluşturduğu bildirildi.
Somut bir delile rastlanılmamış olmakla birlikte, ÖSYM Yönetim Kurulu’nun sınav güvenliği ve sonuçlarında en küçük bir tartışmaya ve şüpheye yol açacak herhangi bir duruma müsaade etmemeyi temel ilke edindiğine işaret edilen açıklamada, şöyle denildi: “ÖSYM Yönetim Kurulu, 6114 sayılı Yasa’nın 4. maddesinin 11. fıkrasının verdiği yetkiyle ilgili sınavın bir eşdeğer sınavla tekrarlanmasına karar vermiştir. Sadece söz konusu sınava başvurmuş adayların katılacağı sınavın ne zaman yapılacağı ayrıca duyurulacaktır.”
Sınavdan sonra soruların sızdığı, bazı kesimlere ayrıcalık yapıldığı yönünde iddialar gündeme getirilmiş, bunun üzerine ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’in talimatıyla inceleme komisyonu kurulmuştu. Sınavı kazananlar, Adalet Bakanlığı’nda mülakata girmişti.
4 evli çiftin cevap kağıtları aynı
Sınavın tartışılır hale gelmesinin nedenleri açıklamada şöyle yer aldı: ? “Kritik belirleyici” soruların bazılarında yanlış cevap üzerinde birleşilmesi ? Başarılı adaylardan bazılarının akraba ilişkilerinin olması ve sınavı üstün başarıyla kazanan 4 evli çiftin cevap kâğıtlarındaki tıpkılık yanında puanlarının birbirlerine yakın ve yüksek olması ? Derece yapmış bazı adayların soru kitapçıkları üzerinde hiçbir işlem, yazılı muhakeme ya da karalama yapmaksızın, matematik sorularında yüzde 100 doğru yapmış olmaları ya da yaptıkları karalamalarda ulaştıkları/ulaşamadıkları sonucu değil farklı şıkkı işaretlemiş olmaları.
Sorular önceden dağıtıldı iddiası
Kart, sınavdan 1 ay sonra Ankara Başsavcılığı’na Adalet Bakanlığı ve ÖSYM yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Kart’ın iddialarından bazıları şöyle:
* Başarılı olan 271 kişiden sınav birincisi olan A.K. 93,5 puan, sınav ikincisi olan eşi A.N.K. 93.2 puan aldı. İkinci olan A.N.K., Ak Parti Merzifon Belediye Meclisi üyesi.
* Sonuçların açıklanmasından tam 13 gün önce, internette “Razmoni” rumuzlu bir kişi; sınavı 250-300 kişinin kazanacağını, hiçbir sorunun iptal edilmeyeceğini ve birincisinin A.K. olacağını yazdı.
Kart ayrıca 16. ve 17. olan adayların evli olduğunu, aynı adreste 3 kişinin sınavı dereceyle kazandığını, eş ve arkadaşların yanı sıra aynı evde oturan kardeşlerin de dereceğe girdiğini öne sürdü.
‘Örgütlü bir yapı var’
Kart, ÖSYM’nin kararı konusunda, “Sınavın iptaline dair bir açıklama yapmışlar ama bu yeterli bir uygulama değil, soruların çalındığı, servis edildiği çok açık. Örgüt yapısı içinde işlenebilecek bir eylem. Bunun açığa çıkartılması gerekir. İdari önlemlerin de alınması gerekir açığa alma gibi. Yapılan uygulamaların göstermelik olmadığının anlaşılması gerekir. Benim de suç duyurum vardı, bu gelişmeyi de alarak suç duyurusuna ekleyeceğiz” dedi.
| | | |
|
Eskişehirspor'un acı günü
admin tarih 05.09.2012, 05:43 (UTC) | | |
Türk futbolu, gece saatlerinde gelen bir haberle sarsıldı! Eskişehirsporlu futbolcu Ediz Bahtiyaroğlu, kalp krizi sonucu genç yaşta hayata gözlerini yumdu.
Eskişehirspor'un 26 yaşındaki savunma oyuncusu Ediz Bahtiyaroğlu gece yarısı evinde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.
ESKİŞEHİRSPOR'DAN RESMİ AÇIKLAMA
Eskişehirspor Kulübü'nün resmi internet sitesinden yapılan açıklamada "Futbolcumuz Ediz Bahtiyaroğlu'nu bu gece geçirdiği rahatsızlık sonucu kaybettik. Kendisine Allah'dan rahmet, ailesine ve tüm futbol camiasına başsağlığı dileriz. Konuyla ilgili detaylı bilgiler gün içinde verilecektir." denildi.
Öte yandan, Bahtiyaroğlu'nun ölüm haberini alan Eskişehir Kulubü Başkanı Halil Ünal, Teknik Direktör Ersun Yanal, futbolcular ve çok sayıda taraftar, futbolcunun Batıkent Mahallesi Aytekin Sokak'taki evine akın etti.
KARİYERİ
Bosna-Hersek asıllı 26 yaşındaki Bahtiyaroğlu, Ankaraspor, Ankaragücü ve Bucaspor formaları giydi. Geçtiğimiz sezon Eskişehirspor'un kadrosuna dahil olan oyuncu, dün yapılan Necati Ateş'in imza töreni ardından antrenmana 2 numaralı Ediz yazan forma ile çıkması sonrasında sosyal paylaşım sitesi Twitter'da " Abi formamda gözün var galiba :))) " iletisini yazmıştı.
Milli Takım Kariyeri
Türkiye 21 Yaş Altı Millî Futbol Takımı'yla 15 Kasım 2006'da ilk kez Danimarka karşısında forma giymiştir. Türkiye 21 Yaş Altı Millî Futbol Takımı'yla toplamda 11 kez millî olup 1 gol atmıştır.
| | | |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
SAAT |
|
|
|
|
Bugün 1 ziyaretçi kişi buradaydı! |
